Introduction
Introduction Statistics Contact Development Disclaimer Help
# taz.de -- 12 Eylül Darbesi: „Zihinlerdeki kutsal devlet algısı değişme…
> Şebnem Korur Fincancı ile 12 Eylül 1980 tarihinde meydana gelen askeri
> darbeyi ve darbenin günümüz Türkiyesi üzerindeki etkilerini konuştuk.
Bild: Fincancı: „Yurttaşlık bilincine sahip olamazsak darbe dönemleri kap…
İnsan Hakları Derneği’nin (İHD) verilerine göre 12 Eylül 1980 tarihinde
meydana gelen askeri darbenin ardından 1 milyon 683 bin kişi fişlendi, 650
bin kişi gözaltına alındı. 7 bini idam talebiyle olmak üzere 230 bin kişi
yargılandı. İdama mahkum edilen 517 kişiden 50’sinin cezası infaz edildi.
171 kişi işkence altında öldü, 30 bin yurttaş Türkiye’den ayrılarak, …
mülteci olarak başka ülkelere sığınmak zorunda kaldı.
12 Eylül 1980 Darbesi’nden 39 yıl sonra, Türkiye İnsan Hakları Vakfı
Başkanı (TİHV) ve Adli Tıp Uzmanı Prof. Dr. Şebnem Korur Fincancı ile
darbeyi hazırlayan koşulları ve 12 Eylül'ün günümüz Türkiyesi üzerind…
etkilerini konuştuk.
taz.gazete: 12 Eylül'ü nasıl hatırlıyorsunuz?
Şebnem Korur Fincancı: Öncesi ve sonrası olan bir süreçti. Darbenin ayak
seslerini duyuyorduk. Ülkede adım adım darbe koşulları hazırlanıyordu.
Demokrasi güçleri yoğun olarak hedef alınıyor, saldırılar bitmiyordu.
Koşullar nasıl ve kim tarafından hazırlandı?
Darbe, çok uluslu güçler ve sermaye sınıfının da içinde olduğu bir
projeydi. 1980 öncesinde toplumun sosyal değişime yönelik dinamikleri
güçlüydü. Ancak değişime izin vermek istemeyenler karşısında durmak
imkansızdı. Amaç, değişim isteyen toplumun ezilmesiydi ve gerçekleşen de…
oldu.
Türkiye’nin “darbeler ülkesi“ olmasının nedeni nedir?
Bunun nedeni, Osmanlı’dan gelen ve otoriteye dayanan devlet geleneğidir.
Sivil siyaset, daima devletin gücününün gerisinde kaldı. Bu gelenek
Cumhuriyet döneminde de devam etti. Türkiye’nin ilk yıllarında darbeye
zemin hazırlayan araç ve kurumlar ortaya çıktı. 1933 yılında Yüksek Mü…
Meclisi kuruldu. Sonrasında, 1982 Anayasası ile Milli Güvenlik Kurulu’na
(MGK) dönüşü. Her iki kurumun da görevleri Bakanlar Kurulu’ndan üstünd…
Peki darbe toplumda nasıl bir kabul gördü?
Toplumun bir bölümü devlet otoritesinini ve gücünü her zaman sevdi. Yine
Osmanlı’dan gelen zihinlerdeki kutsal devlet algısı değişmedi. Dayatmalar
çabuk kabullenildi. Darbecilerin işi kolaylaştı. Darbeleri ve ardından
gelen yıkımları önlemek zor oldu. Toplumun sivil siyaset becerisi
geliştirilemezse darbeler devam eder. Yurttaşlık bilincine sahip olamazsak
darbe dönemleri kapanmayacaktır. Darbelerin panzehiri demokratik siyaset
kanallarını açık tutarak mücadeleye devam etmektir.
12 Eylül olmasaydı bugün farklı bir toplumda mı yaşayacaktık?
Eşit, dayanışma içinde olan bir toplum yapısı olacaktı. Daha çok tüket…
değil, daha çok üreten bir Türkiye’de yaşayacaktık. Entellektüel hayat
zenginleşecekti. Bilim, sanat ve eğitim, paradan önce gelen değerler olarak
görülecekti. Hayallerimiz asgari ölçülerde gerçekleşebilirdi.
Darbenin bugünkü Türkiye üzerindeki etkisi nedir?
12 Eylül’ün amacı Türkiye’de neoliberal politikaları uygulayabilmekti.…
uygulamalar toplumsal yapıyı da etkiledi. Kar hırsı olan, güç ve paraya
tapan benmerkezci, “topluluk“ yapısı ortaya çıktı. 12 Eylül, her şey…
önce toplumsal değer kaybı ve erezyondu.
AKP iktidarı sık sık darbelerle yüzleştiği iddiasını dillendirdi. Bu ne
kadar gerçekçi?
İktidarın samimi olmadığını biliyorduk. Fakat buna rağmen inanmak istedi…
Bugün geldiğimiz noktada, ne darbelerle ne devletin utançlarıyla
yüzleşildi. Aksine cezasızlık dayatıldı.
Cezasızlı ktan kastınız nedir?
Henüz üç gün önce, Mardin Kızıltepe’de 1992-1996 arasında, 22 sivilin…
ve korucular tarafından öldürülmesine ilişkin açılan ve kamuoyunda
“Kızıltepe JİTEM Davası“ olarak bilinen davada yargılanan tüm sanıkl…
zamanaşımı nedeniyle beraat etti. Yüzleşme böyle olmaz. Darbe de dahil bu
tür travmalarla yüzleşmek uzun yıllar sürer ve somut uygulamalara dayanır.
12 Eylül'de ve 15 Temmuz 2016 başarısız darbe girişiminin ardından ilan
edilen OHAL döneminde yaşananları karşılaştırmak mümkün mü?
İkinci süreç yargıyı derinden etkilediği için daha kötü. Bugün artık
bağımsız mahkeme ve yargıç kalmadı. Kamudan ihraç edilen 130 bin civarı
kişi içinde 6 bin hakim ve savcı var. Aralarında hukuka bağlı ve vicdanlı
olanlar da bulunuyordu. Artık yok. Mahkemelerde entelektüel birikimi
olmayan, 20’li yaşlarında, bağımsız karar veremeyen savcılar görev yap…
12 Sep 2019
## AUTOREN
Erk Acarer
## TAGS
taz.gazete
Toplum
## ARTIKEL ZUM THEMA
You are viewing proxied material from taz.de. The copyright of proxied material belongs to its original authors. Any comments or complaints in relation to proxied material should be directed to the original authors of the content concerned. Please see the disclaimer for more details.