/forums/turkiyedeizm/p/41 on gopher.createaforum.com

	Return Create A Forum - Home
	---------------------------------------------------------
	deism is accessible in turkey
	https://turkiyedeizm.createaforum.com
	---------------------------------------------------------
	*****************************************************
	Return to: siyasi askeri dunya turkiye akademik liyakat layik-...
	*****************************************************
	#Post#: 487--------------------------------------------------
	Akp talan ekonomi duzenini getirdi
	By: Eingan Bahloo Date: September 16, 2018, 12:05 am
	---------------------------------------------------------
	[font=palatino
	linotype][URL=
	https://eksisozluk.com/29-agustos-2018-turk-telekom-hisselerinin-devri--5769969…
	/>oger t�rk telekom hisselerinin devri : ojer telekom�nikasyon
	aş'nin (otaş) t�rk telekom'da sahip olduğu y�zde
	55 hissenin bankaların ortak olduğu �zel ama�lı
	şirkete (spv) devrine izin verdi. b�ylece akbank, garanti
	bankası ve iş bankası t�rk telekom'un
	�oğunluğuna sahip oldu.
	banka hortumlamanın en modern ve en somut �rneğidir.
	6.5 milyar dolara sat. (kur yaklaşık 1.4tl) 4.75
	milyar dolar kredi ver. milyarlarca vergi borcunu sil. sonra da
	kredi battı diyerek şirkete el koy. ve bu şirket
	yıllık 1 milyar tl k�r ediyor.
	hayatımda karşılaştığım en
	b�y�k ikinci arap vurgunu (ilk vurgun allah), oger den geldi.
	tengri beterinden uzak tutsun.
	[URL=
	https://tr.instela.com/turk-telekom-un-devri--64054634--2]✔[/URL]<br
	/>t�rk telekom'un yıllık k�rı 2,2 milyar dolar ik
	en
	akp'nin kurmayları bu parayı beğenmiyorlardı
	ve kamu ihalelerinden komisyon yontan �akallar nemalanmak
	istiyorlardı. b�ylece 4,7 milyar dolar'a yani 2
	yıllık k�rı bir meblağ
	karşılığnda t�rk telekom'u araplara 14
	kasım 2005 de h�lle ettiler. araplar 2006 - 2018 arası
	her yıl zarar a�ıkladılar, oysa zarar
	etmiyorlardı ama sayıştay denetimine akp barikat
	kurduğu i�in telekom'un yıllık k�rının
	araplar tarafından ka�ırılmasına engel
	olunamadı. b�ylece 13 yıl x 2,2 milyar dolar = 28
	milyar dolar meblağı sakince t�rkiye den
	�ıkardılar.
	L�bnanlı Hariri ailesine ait olan Saudi Oger�e
	bağlı olan Ojer Telekom�nikasyon, 2013
	yılında T�rk Telekom�da sahip olduğu y�zde 55
	hisseyi teminat g�stererek 4,75 milyar dolar tutarında
	kredi almıştı. Fakat Ojer Telekom�nikasyon�un
	aldığı kredinin taksitlerini �deyemediğini
	de belirtelim. Hisse devrinin ger�ekleşmesi ile birlikte
	bankalar, kredideki payları oranda hisseye sahip olacaklar.
	[URL=
	https://www.donanimhaber.com/operatorler--kurumsal-haberler/haberleri/Turk-Tele…
	/>T�rk Telekom tarafından yapılan a�ıklama :
	"Ulaştırma ve Altyapı
	Bakanlığı�ndan Şirketimize iletilen resmi
	bildirime g�re, Ojer Telekom�nikasyon A.Ş.�nin (OTAŞ),
	şirketimiz T�rk Telekom�nikasyon A.Ş.�de bulunan y�zde
	55 oranındaki hisselerinin, OTAŞ�a kredi veren
	bankaların paydaş olacağı bir ortak
	girişim şirketi (SPV) aracılığıyla
	devralınması Hazine ve Maliye Bakanlığı
	tarafından uygun g�r�lm�şt�r". [/font]
	#Post#: 489--------------------------------------------------
	Re: AKP'nin Talan ekonomi d�zeni
	By: Date: September 16, 2018, 12:10 am
	---------------------------------------------------------
	[font=palatino
	linotype][URL=
	https://eksisozluk.com/sicak-para--211691?p=4]✔[/URL]<br
	/>Para sıcak geldi, �retim unutuldu. akp'nin sıcak par
	a
	ve yabancı yatırımcı sevgisi var, sıcak
	paraya cari a�ık veren t�m �lkeler ihtiya� duyar.
	yabancı yatırıma ise d�nyadaki t�m �lkeler.
	akp'nin beceriksizliği doğru d�zg�n yabancı
	yatırım �ekememesi. �lke imajının i�ine
	sı�tıkları i�in. bu yaratandan dolayı
	sevilenlerden ve kaderinden dolayı �len iş�ilerden �ok
	farklı; en kalbi ve tamamen duygusal bir sevgidir. reel
	yatırım olmasın, kağıt �zerinde
	b�y�yelim, işsizlik artsın sen halen seviyorum de.
	t�rkiye�ye d�viz girişi başlıca 4 nedenle olur:
	(1) t�rklerin yabancılara mal ve hizmet
	satışı karşılığında elde
	ettikleri d�vizler, (2) cari tansferler yoluyla gelen d�viler,
	(3) yabancıların t�rkiye�de doğrudan
	yatırım yapmak �zere getirdiği d�vizler, (4)
	yabancıların t�rkiye�ye finansal yatırım
	(plasman) yapmak amacıyla getirdiği d�vizler.
	(1) yabancılara mal ve hizmet satışı
	karşılığında elde edilen d�vizler:
	t�rkler yabancılara mal ve hizmet sattığı
	zaman karşılığında d�viz elde ederler.
	bu satış, ihracat (yani t�rkiye�den yabancı bir
	�lkedeki bir kişiye, şirkete mal
	satışı) şeklinde olabileceği gibi,
	t�rkiye�ye gelen turistlere mal (burada yapacakları
	alış verişlerde alacakları mallar) veya
	hizmet (otel konaklaması, sigorta,
	taşımacılık) satışı
	şeklinde de olabilir.
	ihracat yoluyla elde edilen d�viz gelirleri �demeler dengesinde
	cari işlemler dengesi / dışticaret dengesi /
	ihracat başlığı altında yer alır.
	hizmet satışları
	karşılığında elde edilen d�viz
	gelirleri �demeler dengesinde cari işlemler dengesi /
	hizmetler dengesi başlığı altında gelir
	kalemi olarak yer alır.
	(2) cari transferler yoluyla gelen d�vizler: bu şekilde
	d�viz girişleri hibeler ve iş�i havaleleri gibi d�viz
	girişlerini i�erir.
	cari transferler yoluyla gelen d�viz girişlerinden hibe
	olarak gelenler �demeler dengesinde cari transferler / genel
	h�k�met başlığı altında, iş�i
	geliri ve diğer şekilde gelen d�vizler ise �demeler
	dengesinde cari transferler / iş�i gelirleri ve diğer
	transferler başlığı altında yer
	alır.
	(3) yabancıların doğrudan yatırım
	yapmak �zere getirdiği d�vizler: bu t�r d�viz
	girişleri de iki başlıkta toplanabilir: (a)
	yabancı yatırımcılar t�rkiye�ye mal �reten
	bir birimi (işletme, fabrika, imalathane vb) veya hizmet
	�reten bir birimi (banka, sigorta şirketi,
	taşımacılık şirketi, s�permarket vb)
	satın almak �zere d�viz getirebilirler. burada yeni bir
	yatırım s�z konusu olmayıp mevcut bir
	yatırımın yabancı bir kişi ya da
	şirket tarafından satın alınması s�z
	konusudur. bu t�r yatırımlar yeni bir iş
	alanı a�mak, yeni istihdam yaratmaktan �ok
	yatırımın el değiştirmesi şeklinde
	ortaya �ıkar. (b) yabancı yatırımcılar
	t�rkiye�ye yeni bir mal �retim veya hizmet �retim birimi kurmak
	amacıyla d�viz getirebilir. burada yeni bir
	yatırım s�z konusu olup yeni bir iş alanı
	a�ılmakta, yeni istihdam yaratılmaktadır.
	her iki şekilde gelen d�vizler �demeler dengesinde sermaye
	ve finans hesapları / finans hesapları / doğrudan
	yatırımlar / yurti�inde başlıkları
	altında yer alır.
	(4) yabancıların t�rkiye�ye finansal yatırım
	(plasman) amacıyla getirdiği d�vizler: yabancılar
	t�rkiye�ye finansal yatırım yapmak amacıyla
	şu yollarla d�viz getirirler: (a) senetlerin değer
	artışından ve temett�s�nden yararlanmak i�in
	d�viz getirip tl�ye �evirerek borsadan hisse senedi
	alırlar. (b) faiz getirisinden yararlanmak i�in d�viz
	getirip tl�ye �evirerek bankalarda tl mevduat hesabı, ya da
	d�vizlerini tl�ye �evirmeden d�viz tevdiat hesabı (dth)
	a�arlar. (c) faiz getirisinden yararlanmak i�in d�viz getirip
	tl�ye �evirerek devlet tahvili veya hazine bonosu (dibs)
	satın alırlar. (d) yabancılar t�rk
	şirketlerine kredi verirler. bu daha �ok bankaların,
	yabancı bankalar sendikasyonundan kredi kullanması
	bi�iminde y�r�r. daha ender olarak t�rk şirketleri de
	yabancı banka veya şirketlerden kredi alabilirler. bu
	işlemler sonucu t�rkiye�ye d�viz girişi olur.
	bu şekilde gelen d�vizler �demeler dengesinde sermaye ve
	finans hesapları / finans hesapları / portf�y
	yatırımları ve diğer yatırımlar
	başlıkları altında y�k�ml�l�k olarak yer
	alır.
	kalıcı girişler, ge�ici girişler ve
	sıcak para
	yukarıda saydığım (1), (2) ve (3)
	numaralı başlıklarda yer alan d�viz
	girişleri kalıcı girişler olarak kabul
	ediliyor. yani t�rklerin sattığı mal veya
	sundukları hizmeti karşılığında
	elde edilen d�vizler veya cari transferler yoluyla gelen
	d�vizler ya da yabancıların burada bir işletmeyi
	satın almak veya bir işletme kurmak �zere
	getirdiği d�vizler t�rkiye�de kalır. bunlardan
	yatırım ama�lı getirilen d�vizlerin bir b�l�m�
	ileride işletmenin k�rı yurtdışına
	transfer edilirken �ıkarılır. (4) numaralı
	grupta toplanan d�viz girişleri ise kalıcı olarak
	kabul edilmez. bunlar ge�ici olarak faizden ya da borsanın
	değerlenmesinden yararlanmak �zere gelir. sıcak para,
	bir �lkedeki y�ksek faizlerden, y�ksek getirilerden yararlanmak
	�zere o �lkeye gelen d�vizlere verilen addır. bu t�r d�viz
	akımları yabancıların hisse senedi veya
	kısa vadeli bor� senedi (tahvil, bono vd)
	alımları, t�rk bankalarına a�ılan kısa
	vadeli krediler, reel sekt�re a�ılan kısa vadeli
	krediler, yabancıların t�rkiye�deki bankalarda
	a�tığı mevduat hesaplarını i�erir.
	bunların sıcak para olarak
	adlandırılmasının nedeni bu fonların
	sahiplerinin ya da y�neticilerinin risklerde artış
	g�rd�klerinde paralarını alıp gitmelerinden
	kaynaklanıyor.
	sıcak para, �lkede riskler arttığında
	hızla �lkeyi terk edebildiği i�in finansal piyasalarda
	ve onun etkisiyle b�t�n piyasalarda istikrarsızlık
	ortaya �ıkarabilir. sıcak paranın bir �lkeyi terk
	etmesinin nedenleri arasında siyasal risklerde
	artış, kurlarda oynaklık ve artışlar
	(kur riski), ekonomideki risklerde genel artış gibi
	nedenler �n planda sayılabilir. genel olarak sermaye
	hassastır, yabancı sermaye ise korkaktır. bir
	�lkede siyasal riskler artıyorsa yerli sermaye
	yatırım yapma kararlarını erteler,
	yabancı sermaye ise �lkeyi terk etmeye y�nelir. kurlarda
	yerli paranın değer kaybına yol a�acak
	oynaklık ve artışlar yerli
	yatırımcının yatırım
	kararlarını ertelemesine, yabancı
	yatırımcının ise gelişini ertelemesine
	veya parasını alıp gitmesine yol a�ar.
	1 usd = 2 tl iken t�rkiye�deki net y�zde 10 faizden yararlanmak
	�zere buraya 100 dolar getiren bir amerikalı
	yatırımcıyı d�ş�nelim.
	parasını tl�ye �evirdiğinde eline 200 tl
	ge�ecektir. 1 yıl vadeli bir mevduat hesabı sonucunda
	elindeki anapara ve faiz toplamı (200 + 20 =) 220 tl
	olacaktır. kurun hi� değişmediğini
	varsayalım. bu durumda bu amerikalı
	yatırımcı �lkesine d�nerken elinde (220 / 2) 110
	dolar olacaktır. kendi �lkesinde 100 dolarına 2 dolar
	faiz elde edeceği yerde burada 10 dolar elde etmiş
	olmaktadır. şimdi de amerikalı parasını
	getirip mevduat hesabı a�tıktan sonra kurun
	değiştiğini ve 1 usd = 2,25 tl olduğunu
	d�ş�nelim. bu durumda d�nem sonunda amerikalı
	yatırımcının eline ge�en 220 tl anapara ve
	faizi toplamının dolar
	karşılığı (220 / 2,25 =) 98 dolar
	olacaktır. bu durumda amerikalı
	yatırımcı kazan� sağlamak bir yana
	getirdiği 100 doları bile koruyamamış
	olmaktadır. b�yle bir durumda kalmamak i�in bu
	yatırımcı �ok kısa vadeyle
	parasını getirmekte, en ufak bir tehlike
	g�rd�ğ�nde parasını alıp �lkeden
	�ıkmaktadır. bu durumda da �lkenin, ani d�viz
	�ıkışları nedeniyle d�viz
	ihtiyacını karşılamakta
	sıkıntıya d�şmesi g�ndeme gelmektedir.
	sıcak paranın bozucu etkilerine karşı
	iktisat�ı james tobin tarafından bir vergi
	uygulanması (tobin vergisi) �nerilmiştir. orijinal
	�neri, parasal arbitrajın vergilendirilmesini esas
	almış olsa da zaman i�inde kavram kısa s�rede
	�lkeyi terk eden paraları caydırmak i�in uygulanacak
	bir vergi �nerisine d�n�şm�şt�r. tobin vergisi,
	sıcak paranın yıkıcı etkilerini
	t�rp�lemek amacıyla �eşitli �lkelerde
	uygulanmış, sermaye
	�ıkışlarını caydırmaktan �ok
	sermaye girişlerini caydırmıştır.
	tobin vergisi yerine farklı bir uygulamanın
	yapılabileceğini d�ş�n�yorum. eğer kur
	değişim g�stermezse yukarıda verdiğim
	�rnekteki amerikalı abd�de enflasyon oranı y�zde 1,5
	olduğu i�in kabaca y�zde 8,5 oranında enflasyondan
	arındırılmış reel faiz getirisi elde
	etmiş olmaktadır. oysa t�rkiye�de enflasyon y�zde 8
	dolayında olduğu i�in t�k
	yatırımcının reel getirisi kabaca y�zde 2
	dolayında kalıyor. kanımca tobin vergisi yerine
	bu iki yatırımcı arasındaki gelir
	farklarını azaltmak �zere bir vergi
	geliştirilebilir. o zaman da faizlerin biraz daha
	y�kselmesi sağlanarak yerli tasarruf sahibi �zendirilebilir
	ve gsyh�ya oranı y�zde 20�lerden y�zde 12�lere
	d�şm�ş olan para i� tasarrufların
	artırılmasına katkıda bulunulabilir. hi�
	kuşkusuz bu �neri normal zamanlar i�in ge�erli bir
	�neridir. bu t�r bir uygulamayı bug�nk� koşullarda
	y�r�rl�ğe koymak sınırlı olarak gelen
	kaynağın da �n�n� keser.
	merak edenler i�in t�rkiye �demeler dengesinde sıcak para:
	yukarıda yaptığım d�viz girişleri
	sınıflandırması �er�evesinde t�rkiye�nin
	ocak � kasım 2013 d�nemindeki �demeler dengesine bir
	bakalım.
	(1) yabancılara mal ve hizmet satışı
	karşılığında elde edilen d�vizler:
	197,9 milyar dolar (ihracat geliri 149,6 milyar dolar, hizmet
	gelirleri 44,3 milyar dolar ve gelirler 4 milyar dolar.)
	(2) cari transferler yoluyla gelen d�vizler: 989 milyon dolar
	(3) yabancıların doğrudan yatırım
	yapmak �zere getirdiği d�vizler: 10,4 milyar dolar
	(4) yabancıların t�rkiye�ye finansal yatırım
	(plasman) amacıyla getirdiği d�vizler: 54 milyar dolar
	(21,2 milyar doları bor� senetleri ve hisse senetleri gibi
	portf�y yatırımları, 32,8 milyar doları
	krediler gibi diğer y�k�ml�l�kler)
	(5) bunlara nereden geldiği bilinmeyen net hata ve noksan
	kalemindeki 4,8 milyar doları da eklemek gerekir.
	demek ki ocak � kasım 2013 d�neminde t�rkiye�ye 301 milyar
	dolar d�viz girişi olmuş. bu miktarın (4)
	numaralı başlıkta yer verilen kalemlerden
	oluşan 54 milyar dolarlık b�l�m� sıcak para
	girişidir. 4,8 milyar dolar tutarındaki net hata ve
	noksan kaleminin bir b�l�m�n�n de sıcak para olması
	muhtemeldir. [/font]
	#Post#: 491--------------------------------------------------
	Re: AKP'nin Talan ekonomi d�zeni
	By: Biami Baiame Date: September 16, 2018, 12:11 am
	---------------------------------------------------------
	[font=palatino
	linotype][URL=
	https://therealnews.com/stories/economic-update-an-unsustainable-system]&#10004…
	/>Economic Update: An Unsustainable System
	AKP�nin yağma ve talan d�zeni: AKP ekonomiyi
	batırdı AKP sermayenin �ıkarları
	doğrultusunda hareket etti, devlet kaynaklarını
	yandaşa peşkeş �ekti, Para sıcak geldi,
	�retim unutuldu, �retimin yerini sıcak para aldı. Son
	faiz artırım s�recinden �nce en son 2006
	yılında faiz artıran ABD,
	yaşadığı krizin ardından ise parasal
	b�y�me adımını devreye sokarak t�m d�nyayı
	paraya boğdu. ABD�de faizler d�ş�k tutulunca 2000�li
	yıllar boyunca k�resel sermayenin de y�nelimi olarak
	gelişmekte olan �lkelere sıcak para girişi oldu.
	Bizim gibi y�ksek faiz veren �lkelere yoğun bir giriş
	yaşandı. Ancak bu bolluk d�nemini AKP sefahat ile
	ge�irdi.
	AKP kamusal kaynakları yandaşa, yabancı sermayeye
	peşkeş yoluyla t�ketti. �lkede kamusal �retimin �n�
	kesildi, sermayeye ve dolayısıyla piyasaya
	bağımlı bir ekonomi yaratıldı. IMF
	programına paralel olarak Merkez Bankası
	bağımsız kılındı. 2001 krizi
	sonrası d�viz kuru da serbest bırakılınca
	bug�n faiz lobisi denen şey piyasanın ta kendisi oldu.
	Cazibe merkezi dediler Kamu kurumları peşkeş
	�ektiler
	T�PRAŞ, T�rk Telekom gibi kritik �z kaynaklar sermayeye
	peşkeş �ekildi. 2007 yılında 4,14 milyar
	dolara (5,42 milyar TL) �zelleştirmesi tamamlanan
	T�praş, �zelleştirmenin ardından son 10
	yılda 13 milyar TL k�r etti. Asıl vurgun ise T�rk
	Telekom�da yaşandı. 2005 yılında 40 milyar
	dolar olarak hesaplanan şirketin değeri, 11 milyar
	dolar g�sterildi ve şirketin y�zde 55�lik hissesi 21
	yıllığına 6,5 milyar dolara Oger Telekom�a
	satıldı. Yapılan araştırmalarda
	şirketin devlete 21 yıllık zararı 90 milyar
	liranın �zerinde olacak.
	Madenler de yandaşlara bir bir peşkeş
	�ekişmeye başlandı. Bakır, g�m�ş ve
	al�minyum fabrikaları hızla �zelleştirildi.
	Uluslararası kuruluşlar i�in de devletin
	kapıları sonuna kadar a�ıldı, T�rkiye dev
	ulus �tesi şirkeler i�in �cazibe merkezi� olarak
	g�sterildi. Ancak satacak şeyler azalınca devlet
	destekli u�uk projeler devreye girdi. Olmayan adalar yaratmak,
	kimsenin ge�meyeceği k�pr�ler otoyollar inşa etmek,
	mega-dev işler yapmak gibi� Bu projelere sermaye, devlet
	garantisi nedeniyle ilgi g�sterdi. Ancak kriz d�neminde bu
	garanti de sorgulanır hale geldi.
	Yandaşlar kasasını doldurdu, �retimde strateji
	belirlenemedi. Yandaşların etkin olduğu
	inşaat sekt�r� b�y�me i�in motor g�� olarak belirlendi. Bu
	sekt�rde AKP �evresinin b�y�k etkisi olması, r�şvet
	mekanizmasını da canlandırıyor, h�k�metin
	işine geliyordu. Cengiz-Kolin-Limak gibi yandaş
	firmalar kasalarını enerji ihaleleriyle, inşaat
	projeleriyle hızla doldurdu. Yeşil alanlar ve devlete
	ait korunmadaki alanlar imara a�ıldı. Bu doğa
	talanı da sermayeye bir fırsat olarak sunuldu.
	Patronlar bu yeni fırsatlardan edinebilmek i�in biat
	noktasına getirildi. Gelmeyenler de
	cezalandırıldı.
	�ift�iyi k�st�rd�ler, tarım arazileri imara
	a�ıldık�a �lkenin �z kaynaklarından tarım ve
	hayvancılık geriledi. Tarımda serbest piyasa
	ekonomisi g�brede-yemde tekeller oluşmasını
	sağladı. Devlet de �ift�iden aldığı
	mazota ağır vergiler y�kledi. �ift�inin maliyetleri
	hızla arttı. Buna karşın bir de tekeller
	tarafından dayatılan d�ş�k fiyatlar k�yl�y�
	k�st�rd�. . Devletin depoları satıldı, mal
	stok�ulara gitmeye başladı. �ift�i ge�inemez oldu,
	k�yden kente g��n yolu a�ıldı.
	Yurtdışı markaları T�rkiye�den ucuza
	aldığı �r�nleri markalayıp satmaya
	başladı. Hayvancılık desteklenmediği
	gibi fiyat d�ş�rmek adına yurtdışından
	et ithalatının �n� a�ıldı. D�nyanın en
	uzak u�ları olan Avustralya�dan, Uruguay�dan angus tipi
	b�y�kbaş hayvan ithal edildi. Buğdayda nohutta
	ihracatıyla �v�nen T�rkiye net ithalat�ı durumuna
	d�şt�.
	�retim değersizleştirildi, inşaata dayalı
	b�y�me doğayı tahrip ettiği gibi bilgiye,
	teknolojiye, yeniliğe yeteri kadar
	dayanmadığı i�in katma değerli �retimin
	ihracattaki payı gelişmedi. Y�ksek katma değer
	�retmesi beklenen ağır metal sanayinin sanayi i�indeki
	payı sadece y�zde 8�de kaldı. İhracatta y�ksek
	teknolojili �r�nlerin payı ise y�zde 3�� ge�emedi. B�yle
	olunca da y�ksek gelir getiren �r�nler yerine d�ş�k gelirli
	ihracat gelişti. Kur farkı ile ihracat dengelenmeye
	�alışıldı.
	Halk bor�landırıldı, ekonomi refah
	sağlanmazken AKP iktidarı d�neminde yurttaşlar
	hızla bor�landırıldı. 2002 yılında
	yurttaşların bankalara borcu 6,6 milyar lira iken bu
	rakam 2015 sonunda 385 milyar liraya y�kseldi. Ge�en s�rede
	t�ketici kredisi borcu 135 kat, kredi kartı borcu ise 18
	kat arttı. T�m bunlarla �lkeyi k�resel sermayenin
	kucağına atan "babalar gibi satarım, her
	şeyi satarım" diyerek �lkenin �z
	kaynaklarını savuran Erdoğan ABD�de
	sıfır faiz uygulamasından faiz artırma
	y�nelimine girince sıcak para ABD�ye ka�ıyor.
	Y�neticilerin tek yaptığı, yurttaşa dolar
	bozdurun demek oluyor. [/font]
	#Post#: 492--------------------------------------------------
	Re: AKP'nin Talan ekonomi d�zeni
	By: Bomazi Abereva Date: September 16, 2018, 12:12 am
	---------------------------------------------------------
	[font=palatino
	linotype][URL=
	https://eksisozluk.com/asiri-sicak-para-hastaligi--5384478]✔[/URL]<br
	/>hollanda sendromu veya aşırı sıcak para
	hastalığı olarak adlandırıla ekonomi
	i�in yararlı bir gelişmenin bir s�re sonra
	zararlı sonu�lar vermesidir. tanım olarak hollanda
	hastalığı "ani zenginleşme
	kaynağına kavuşan bir ekonomide mevcut �retim
	fakt�rlerinin diğer �retim alanlarından �ekilip yeni
	kaynağa y�nelmesi sonucunda toplam �retimin
	azalmasına" denir.
	1960�larda hollanda�da da doğal gaz bulunması
	sonrasında ulusal para birimi olan florin�in değeri
	aşırı derecede artmıştır. bunu
	takiben, ucuzlayan ithalatın artmasına
	karşın ihracatın azalması
	g�zlemlenmiştir. ithalatın artmasıyla
	bağlantılı olarak �retimin azalması
	s�recinde, ingiliz the economist dergisi 26 kasım 1977
	tarihli yayınında bu durumu �hollanda
	hastalığı� (dutch disease) olarak
	adlandırmıştır. yani, doğal gazın
	keşfiyle başlayan zenginleşme s�reci
	sanayisizleşmeyle (de-industrialization) son
	bulmuştur. konseptinden de anlaşılacağı
	�zere hollanda hastalığı tıbbi değil,
	ekonomik bir hastalıktır.
	hastalık boyunca kısa vadeli sermaye girişleri
	ile reel efektif d�viz kurunun d�şmesi ulusal paranın
	değerini artırırken (yani d�viz fiyatları
	ucuzlarken), t�ketim artmakta, ticarete konu olmayan mal ve
	hizmetlere de talep artmaktadır. bu sarmal, ulusal
	ekonomide �cretlerin y�kselmesi ile devam etmekte,
	uluslararası piyasalarda fiyatları belirlenen ticarete
	konu sekt�rlerde k�r marjı giderek azalmaktadır.(2)
	"bu terimin a�ıklamaya �alıştığı
	olguda kritik değişken, d�viz bolluğu sonucu
	ulusal paranın aşırı değerli hale
	gelmesidir. kimi �lkelerde bu d�viz bolluğu doğal gaza
	(60�lı yılların sonunda ve 80�li
	yılların başında hollanda�da olduğu
	gibi), kimilerinde ise petrole (70�lerde norve�in kuzey denizi
	petrol�n� keşfederek zenginleşmesi, opec krizi
	sırasında opec �lkelerinin zenginleşmesi,
	g�n�m�zde petrol fiyatlarının y�kselmesi sonucu petrol
	�reticisi �lkelerin gelirlerinin artması �rneklerinde
	olduğu gibi) veya doğal kaynak dışı
	stratejik bir mala (brezilya�daki k�t� hava koşulları
	ve guatemala�daki deprem nedeniyle 1975�te d�nya
	piyasalarında ortaya �ıkan kahve
	kıtlığı sonucu kahve �reticisi
	kolombiya�nın zenginleşmesi, g�n�m�zde d�nya gıda
	fiyatlarının artması sonucu bu �r�nlerin
	�reticisi �lkelerin gelirlerinin artması �rneklerinde
	olduğu gibi) sahip olmasının bir sonucudur.
	g�r�l�yor ki, �rnek bir vakadan bir terim (kavram) t�retiliyor
	ve �rnek vakalar başka �lkelerde yinelendik�e terim
	yazında giderek yaygınlık kazanıyor"
	"yapılan ampirik �alışmalar, iş�i
	d�vizleriyle dış yardımların da benzer
	sonu�lar yarattığını g�steriyor. yani,
	hollanda hastalığını tetikleyebilecek
	fakt�rlere her ge�en g�n bir yenisi ekleniyor. bu fakt�rlerden
	herhangi birinin tetiklemesiyle �lkeye birden d�viz yağmaya
	başlıyor, ardından �lkenin ulusal parası
	aşırı değerleniyor. bu ise, �lkenin
	uzmanlaştığı alana bağlı olarak
	sanayi �r�nleri ihracatını veya tarım �r�nleri
	ihracatını veyahut her ikisini birlikte sekteye
	uğratıyor. ve sonunda başta tarım ve sanayi
	olmak �zere pek �ok sekt�r �k�nt�ye gitmiş oluyor"
	bir başka k�m�latif tanıma g�re "kıymetli
	metallerin veya malların arzının aniden artmaya
	başlamasıyla hem ticari malların hem de ticarete
	konu olmayan malların t�ketimi artıyor, �nk� refah
	artıyor. ticarete konu olmayan mallar i� piyasada �retilmek
	durumunda olduğu i�in, işg�c� ticarete konu olmayan
	mallar sekt�r�ne kaymaya başlıyor. ticarete konu
	olmayan sekt�rde işg�c�n�n fiziki marjinal verimliliği
	d�şerken, diğer sekt�rde artmaya başlıyor.
	dengede işg�c�n�n marjinal �r�n değeri aynı olmak
	durumunda olduğundan, ticarete konu olmayan malların
	ticarete konu olan mallar cinsinden fiyatı artıyor ve
	d�viz kuru reel olarak değerleniyor. ticarete konu olan
	mallara olan talep, olmayanlara olan talepten daha
	hızlı artıyor ve artan ithalat talebi
	dış ticaret a�ığını b�y�t�yor.
	oluşan y�ksek ticaret a�ığı �lkeye giren
	kıymetli madenlerin devlet tarafından
	soğurulmayan b�l�m�yle finanse ediliyor. bu s�re�te ihracat
	da artabilir ama bu, ticarete konu olan malların �retiminde
	kullanılan işg�c�n�n azalmasına rağmen veya
	o sayede b�yle oluyor. istihdam azalması ticarete konu olan
	sekt�rde verimlilik artışı olarak yansıyor.
	kıymetli maden girişi s�rd�k�e ve beklentiler bu y�nde
	geliştik�e �lkede hem refah hem de t�ketim artıyor"
	tarihsel gelişimi:
	"hollanda hastalığının en sağlam
	sendromu aşırı değerlenmiş d�viz
	kurudur. daha da �tesi, ispanya �rneğinde reel d�viz
	kurunun oynaklığı da y�kselmiş ve oynak hale
	gelen aşırı değerli kur 25 yıl kadar bu
	şekilde kaldığı i�in daha �nce �ok
	beğenilen ispanya anakarasının ihracat
	merkezlerinin mahvına yol a�mıştır.
	aşırı değerli kur ve s�rekli �lkeye akan
	kıymetli madenler devletin aşırı
	bor�lanmasına yol a�tı. ispanya 16. y�zyılda ��
	kez bor�larını �deyemez duruma d�şt� ve sonuncu
	krizde (1575) i� bor�ları da �deyemedi. sonunda d�viz kuru
	b�y�k bir hızla deval�e olduğunda ticarete konu olan
	malların �retiminde sahip olunan know-how
	kaybedilmiştir ve daha �nce ispanya�nın ihracat
	yaptığı uluslararası pazarlar başka
	�lkeler tarafından ele ge�irilmiş durumdaydı.
	ispanya bir daha belini doğrultamadı. hollanda
	hastalığı mekanizmasının ancak ve ancak
	�lkeye giren kıymetli madenler, s�rekli gelirde bir
	artışa yol a�tığı zaman
	işleyebileceği unutulmamalı. yani refah etkisinin
	kalıcı olduğunun d�ş�n�lmesi lazım.
	sonunda, hollanda hastalığı ticarete konu olan
	malların �retiminde kalıcı bir d�ş�şe
	yol a�tığı i�in de bu şekilde
	adlandırılıyor"
	ispanya�dan sonra bir �lkeye aniden b�y�k miktarlarda giren
	d�vizin o �lkede d�viz kurlarını tepe taklak ederek
	�lkenin rekabet g�c�n� yok ettiği ilk olarak hollanda�da
	fark edildi. hollanda, kuzey denizi�nde 1960�lı
	yıllarda doğal gaz ve petrol buldu. �ok kısa bir
	zaman sonra 1970�li yıllardaki meşhur opec krizleri ve
	ıran islam devrimi ile enerji fiyatlarının aniden
	yukarıya doğru sı�raması, hollanda�nın
	zengin yataklardan elde ettiği doğal gaza olan talebi
	y�kseltti. artan talep de hollanda�ya �ok b�y�k miktarlarda
	d�viz girmesini sağladı. o d�nemde �lkeye giren
	aşırı d�viz hollanda ulusal parası olan
	florin�i aşırı değerlendirince hollanda
	ithalatla rekabet edemez, sanayi �r�nlerini �retemez ve ihra�
	edemez duruma geldi. ucuz ithalat ise enflasyonu ortadan
	kaldırdı. bunun yani sıra, milli gelir
	arttırdı ve sanal bir refah ortamı doğdu.
	hollanda yaptığı ithalat ile başka �lkelerin
	sanayisini besledi ve o �lkelerde istihdam yarattı.
	sonunda, tamamı kendi paraları, bor� veya emanet para
	olmamasına rağmen, bu hızlı d�viz
	girişinin �lke ekonomisine verdiği tahribat g�r�l�nce
	bu hastalık da d�nya ekonomi literat�r�ne hollanda
	hastalığı olarak ge�ti.(7)
	konuya teorik bir bakış: hollanda
	hastalığının teorik temellerini
	a�ıklayan max corden ile peter neary,
	hastalığın sonucunu �de-industrialization ya da
	�de-agrikolizasyon� yani �lkenin sanayi ve zirai �retimini
	yitirmesi olarak tanımlıyorlar. spatafora ve warner
	tarafından 1995 yılında yapılan
	�alışmada, �ticaret hadlerinin y�kselmesinin
	doğal kaynak zengini �lkelerin ulusal paralarında
	değer artışlarına neden olduğu ifade
	edilmiştir. ayrıca, sachs ve warner tarafından
	yapılan bir başka �alışmada, doğal
	kaynak bolluğunun b�y�me �zerinde negatif bir etki
	sergilediği g�zlemlenmiştir.
	farklı yaklaşımlarla da olsa hollanda
	hastalığından bahsedildiğinde �� sekt�r �n
	plana �ıkmaktadır. doğal kaynaklara dayalı
	sekt�rler madencilik, doğalgaz, petrol vb ticarete konu
	olan sekt�rler (uluslararası ticarete konu olabilecek mal
	ve hizmet �ıktıları olan tarım ve imalat
	sanayi) ve ticarete konu olmayan sekt�rler (sağlık,
	eğitim, perakende, inşaat vb. i�eren hizmetler
	sekt�r�). bu 3 sekt�rden ikisinin (doğal kaynaklara
	dayalı ve ticarete konu olan sekt�rler) fiyatları
	uluslararası piyasada belirlenirken, ticarete konu olmayan
	sekt�rler ulusal piyasada fiyatlanmaktadır.
	grafiksel olarak �zetlemek gerekirse hollanda
	hastalığına yakalanan bir devletin ge�irdiği
	s�re� şekil 1�de g�sterilmiştir. buna g�re ilk olarak
	ekonomide bir y�kselme ger�ekleşir. daha sonra kısa
	vadeli bir kaynak girişi olur ve ulusal para ciddi anlamda
	değer kazanır. takip eden s�re�te kar azalır,
	�retimden t�ketime ge�iş s�reci baslar. bu noktadan sonra
	sermaye artık ticarete konu olmayan sekt�rlere
	ka�ış başlar ve finansal sekt�r�n g�z
	alıcılığıyla �retim toplumundan t�ketim
	toplumuna ge�iş hat safhaya ulaşır. son
	aşamada da artık sanayisizleşme
	(de-industrialization) meydana gelir.
	hollanda hastalığı sonu�ları; hollanda
	hastalığının parasal boyutu ve
	sanayisizleşme. hastalığın �rnekleri:
	hollanda hastalığına yakalan �lkeler
	arasında haliyle ilk sıralarda 1970�lerin
	hollanda�sı vardır. �lkeyi d�viz a�ısından
	zenginleştiren petrol fırsatı, bir s�re sonra
	ekonomik bir hastalık olmaya
	başlamıştır; �nk� hollanda para birimi
	florin�in reel değer kazancı ihracat�ı (ve
	ithalat�ı) sekt�rlerde yerli �reticiyi olumsuz
	etkilemişti. sonu�ta, tekstil sanayisi neredeyse tamamen
	ortadan kalkmıştı. ardından otomotiv, gemi
	yapımı, metal işleme alt sanayiler de �nemli
	�l�de zayıflamıştı. yaşanan bu s�re�
	�zerine iktisat�ılar, doğal kaynak girdilerinin
	sanayileşmeyi azalttığına
	(de-industrialisation) dikkat �ekmişlerdi.
	hollanda hastalığına yakalanan diğer �lkeler
	arasında:
	ingiltere, meksika, nijerya gibi petrol �retimi yapan,
	kolombiya gibi kahve �retimi yapan,
	fildişi sahilleri gibi kahve, kakao ve orman �r�nleri
	�retimi yapan,
	zambiya ve zaire gibi demir filizi �retimi yapan �lkeler
	vardır.
	buradan da anlaşılacağı gibi hollanda
	hastalığı sadece doğal gazdan ya da
	petrolden kaynaklanmıyor. herhangi bir doğal kaynak
	artışı, dış yardım veya iş�i
	d�vizleri de bu hastalığa yol a�abilir. buna en g�zel
	�rnek kolombiya�dır. �geleneksel olarak kolombiya kahveye
	dayalı bir ekonomiye sahiptir. brezilya�daki k�t� hava
	koşulları ve guatemala�daki deprem 1975�te d�nya
	piyasasında �nemli �l�de kahve
	kıtlığına sebep olmuştur. bu y�zden
	kahve fiyatları �ok fazla artmıştı.
	kolombiya bu duruma cevap vermekte gecikmedi ve kahve �retimini
	% 76 arttırdı. bu durumda �lke
	yatırımcıları kahve sekt�r�ne y�nelip
	diğer sekt�rlerle pek ilgilenmemeye başladılar.
	kahve sekt�r�n�n getirdiği bu inanılmaz kar, �lke
	parası olan pezoyu değerlendirdi. pezonun bu
	değer artışı, diğer sekt�rlerde
	�retimin azalmasına, azalan �retimin yerine de
	ithalatın yapılmasına neden oldu. yanı
	sıra, hollanda hastalığına uygun
	koşullar oluşmasına rağmen yakalanmayan
	bostwana gibi elmas rantiyecisi veya gana gibi y�ksek miktarda
	dış yardım alan �lkeler de vardır. [/font]
	#Post#: 495--------------------------------------------------
	Re: AKP'nin Talan ekonomi d�zeni
	By: Fengpopo Dzitdzat Date: September 16, 2018, 12:14 am
	---------------------------------------------------------
	[font=palatino linotype]✔
	https://odatv4.com/devlet-yandas-isadamina-69-milyon-tl-bagisladi-15121804.html…
	/>Devlet yandaş işadamına 69 milyon TL
	bağışladı. Sayıştay
	raporlarından anlıyoruz ki TMSF�nin vermiş
	olduğu karar ile ihaleyi alan Folkart Yapı
	b�nyesindeki Livamine Madencilik 69 Milyon TL kazan�
	sağlamış, Kamu zarara
	uğramıştır. ihaleyi alan Folkart Y�netim
	Kurulu Başkanı kim AKP�ye
	yakınlığı ile bilinen Ethem Sancak�ın
	yeğeni Mesut Sancak, şaşırdınız
	mı? [/font]
	#Post#: 497--------------------------------------------------
	Re: AKP'nin Talan ekonomi d�zeni
	By: Gurinam Toad Date: September 16, 2018, 12:15 am
	---------------------------------------------------------
	[font=palatino linotype]✔
	https://odatv4.com/devlet-yandas-isadamina-69-milyon-tl-bagisladi-15121804.html…
	/>Devlet yandaş işadamına 69 milyon TL
	bağışladı. Sayıştay
	raporlarından anlıyoruz ki TMSF�nin vermiş
	olduğu karar ile ihaleyi alan Folkart Yapı
	b�nyesindeki Livamine Madencilik 69 Milyon TL kazan�
	sağlamış, Kamu zarara
	uğramıştır. ihaleyi alan Folkart Y�netim
	Kurulu Başkanı kim AKP�ye
	yakınlığı ile bilinen Ethem Sancak�ın
	yeğeni Mesut Sancak, şaşırdınız
	mı? [/font]
	#Post#: 499--------------------------------------------------
	Re: AKP'nin Talan ekonomi d�zeni
	By: Hemsut Medjed Date: September 16, 2018, 12:16 am
	---------------------------------------------------------
	[font=palatino linotype]✔
	https://odatv.com/devlet-yandas-isadamina-69-milyon-tl-bagisladi-15121804.html<…
	/>Devlet yandaş işadamına 69 milyon TL
	bağışladı. Sayıştay
	raporlarından anlıyoruz ki TMSF�nin vermiş
	olduğu karar ile ihaleyi alan Folkart Yapı
	b�nyesindeki Livamine Madencilik 69 Milyon TL kazan�
	sağlamış, Kamu zarara
	uğramıştır. ihaleyi alan Folkart Y�netim
	Kurulu Başkanı kim AKP�ye
	yakınlığı ile bilinen Ethem Sancak�ın
	yeğeni Mesut Sancak, şaşırdınız
	mı? [/font]
	#Post#: 500--------------------------------------------------
	Re: AKP'nin Talan ekonomi d�zeni
	By: Date: September 16, 2018, 12:18 am
	---------------------------------------------------------
	[font=palatino linotype]✔
	https://odatv4.com/devlet-yandas-isadamina-69-milyon-tl-bagisladi-15121804.html…
	/>Devlet yandaş işadamına 69 milyon TL
	bağışladı. Sayıştay
	raporlarından anlıyoruz ki TMSF�nin vermiş
	olduğu karar ile ihaleyi alan Folkart Yapı
	b�nyesindeki Livamine Madencilik 69 Milyon TL kazan�
	sağlamış, Kamu zarara
	uğramıştır. ihaleyi alan Folkart Y�netim
	Kurulu Başkanı kim AKP�ye
	yakınlığı ile bilinen Ethem Sancak�ın
	yeğeni Mesut Sancak, şaşırdınız
	mı? [/font]
	#Post#: 501--------------------------------------------------
	Re: AKP'nin Talan ekonomi d�zeni
	By: Ligarba Fuska Date: September 16, 2018, 12:18 am
	---------------------------------------------------------
	[font=palatino
	linotype][URL=
	https://therealnews.com/stories/economic-update-an-unsustainable-system]&#10004…
	/>Economic Update: An Unsustainable System
	ar.[/font]
	#Post#: 502--------------------------------------------------
	Re: AKP'nin Talan ekonomi d�zeni
	By: Stormgod Tarhunza Date: September 16, 2018, 12:19 am
	---------------------------------------------------------
	[font=palatino
	linotype][URL=
	https://therealnews.com/stories/economic-update-an-unsustainable-system]&#10004…
	/>Economic Update: An Unsustainable System
	ar.[/font]
	*****************************************************
	Next Page